Prof. Dr. Hasan Ozgur Ozdemir

Bandscheibenvorfall

Bel Fıtığı Ana Sayfa / Bel Fıtığı Nedir? Belirtileri ve Tedavisi Genelde 30 ile 60 yaş arasındaki kişilerde sık görülmesine rağmen, hemen her yaşta ortaya çıkabilen bel fıtığı yaşam kalitemizi oldukça etkiliyor. Peki Bel fıtığı nedir, belirtileri nelerdir? Bel fıtığı tedavisi ve korunma yolları…Omurgada bel fıtığı, aynı zamanda kaymış bir disk olarak da bilinir, omurları etkileyen tıbbi bir durumdur. Peki bel fıtığının belirtileri nelerdir? Bel fıtığı tedavisi nasıl olur? BEL FITIĞI NEDİR? Omurganız jöle benzeri bir maddeden yapılmıştır. Yumuşak disklerle tamponlanmış olan omurlar 26 kemikten oluşur. Bu diskler omurganızı hareket ettirmenize ve eğilmenize izin veren şeydir. Fakat iki omurga arasındaki bir disk yerinden çıkmaya başlarsa, çevredeki sinirleri tahriş edebilir ve aşırı ağrıya neden olabilir. Bu da bel fıtığı dediğimiz durumu açıklar. BEL FITIĞI NEDEN OLUR? Bel fıtığı çoğu zaman, kademeli, yaşlanma ile ilişkili yıpranma ve disk dejenerasyonu adı verilen gözyaşıdır. Yaşlandıkça, omurilik diskleriniz su içeriğinin bir kısmını kaybeder. Bu onları daha az esnek ve daha küçük bir gerilme veya bükülme ile yırtmaya daha eğilimli yapar.Bazen, bacaklarınızı ve bacak kaslarınızın yerine sırt kaslarınızı kullanarak büyük, ağır nesneleri kaldırmaya çalıştığınızda kaldırma sırasında meydana gelen büküm ve dönme gibi olaylar fıtık bir diske yol açabilir.Nadiren, bir düşme veya sırta alınan bir darbe gibi travmatik bir olay fıtık bir diske neden olabilir. BEL FITIĞINDA RİSK FAKTÖRLERİ Bel fıtığı riskinizi artıran faktörler şunlardır:Ağırlık: Fazla vücut ağırlığı, alt sırtınızdaki disklerde ekstra strese neden olur. Meslek: Fiziksel olarak zorlu işlerde çalışan insanlar, daha fazla sırt problemi riski taşımaktadır. Tekrarlayan kaldırma, çekme, itme, yana doğru bükme ve bükme de bel fıtığı riskini artırabilir. Genetik yapı: Bazı insanlarda bel fıtığına karşı bir yatkınlık vardır. BEL FITIĞI BELİRTİLERİ Bir bel fıtığının en yaygın belirtileri şunlardır:Kol veya bacak ağrısı: Bel fıtığınız alt sırtınızdaysa, genellikle kalçalarınızda ve baldırda en yoğun acıyı hissedersiniz. Ayrıca ağrı ayağın bir kısmını da içerebilir. Eğer bel fıtığı boynunuzdaysa, ağrı genellikle omuz ve kolda çok yoğun olacaktır. Öksürdüğünüzde, hapşırdığınızda veya omurgayı belirli pozisyonlara getirdiğinizde bu ağrı kolunuza veya bacağınıza çekilebilir.Uyuşma veya karıncalanma: Bel fıtığı olan insanlar genellikle etkilenen sinirlerin olduğu kısmında uyuşma veya karıncalanma yaşarlar.Kaslarda zayıflık: Etkilenen sinirlerin etrafında kaslar zayıflama eğilimindedir. Bu, eşyaları kaldırma veya tutma becerinizi bozabilir.Ayrıca bilmeden bir bel fıtığına sahip olabilirsiniz: Fıtık diskler bazen bir disk problemi olmayan kişilerin bel kemiğine benzer görüntüleri gösterir.Eğer boynunuz ya da sırt ağrınız kolunuza ve bacağınıza uzanıyorsa veya uyuşukluk, karıncalanma ya da zayıflık ile birlikte geliyorsa mutlaka tıbbi yardım almalısınız.Bel ağrısı şakaya gelmez! BEL FITIĞINDA KOMPLİKASYONLAR Omuriliğiniz omurganızın alt kısmına uzanmaz. Belinizin hemen altında, omurilik bir atın kuyruğuna benzeyen bir grup uzun sinir köküne (cauda equina) ayrılır. Nadiren, bel fıtığı tüm cauda equina’yı sıkıştırabilir. Kalıcı felçten korunmak için acil ameliyat gerekebilir.Varsa acil tıbbi yardım alın:Kötüleşen semptomlar: Ağrı, uyuşukluk veya halsizlik, günlük aktivitelerinizi gerçekleştiremeyeceğiniz bir noktaya kadar artabilir. Mesane veya bağırsak disfonksiyonu: Kauda equina sendromu (omuriliğin alt ucundaki sinirlerin ve sinir köklerinin sıkışması nedeniyle ortaya çıkar) olan kişiler inkontinansa yakalanabilir. İdrar ve gaitalarını tutamayabilirler. Bacak arasında uyuşma: Bu ilerleyici duyu kaybı, iç uyluklar, bacakların arkası ve rektum etrafındaki alanları etkiler. Peki bel fıtığı ameliyat edilmeli mi? Eğer nörolojik kusur ya da halk arasında bilinen şekliyle kısmı felç denilen motor kayıp varsa ayrıca geçmeyen. Sosyal ve iş hayatını etkileyen ağrıalr devamlı hae gelmişse ameliyat olun. Mikrocerrahi veya endoskopikyöntemle yarım saatlik bir ameliyat sizi kurtaracaktır. Ameliyat yöntemi hakkında doktorunuzla görüşmeniz gerekecektir. İLGİLİ HASTALIKLAR Skolyoz Beyin Kanaması Karpal Tunnel Sendromu

Skoliose

Skolyoz Ana Sayfa / Skolyoz nedir? Nedenleri ve belirtileri nelerdir? Omurgaya arkadan bakıldığında eğrilik düz durulduğunda bile fark edilebildiği gibi bazen bu denli net değildir ve ancak öne eğilme durumunda, kontroller ve röntgen filmlerinde anlaşılabilir. Skolyoz Nedir? Skolyoz, omurganın göğüs veya bel bölgelerinde görülebilen, yana doğru eğriliğidir. Normal ve sağlıklı omurgada omurlar arkadan bakıldığında yukardan aşağıya yani boyun, sırt ve bel bölgelerinde düz bir hat şeklinde uzanır. Skolyozda ise omurlar sağa veya sola doğru yer değiştirir ve aynı zamanda kendi eksenleri etrafında skolyoz omurga döner. Skolyoz Belirtileri Skolyoz, yetişme çağındaki çocukların geleceğini tehdit eden bir hastalık. Hastalık erken belirlendiğinde tedavisinde yüzde 100’e varan bir başarı sağlanıyor. Ancak zamanında teşhis edilemeyen omurga eğrilikleri ilerlemişse, çocukların normal gelişimi engelleniyor. Erişkinlik döneminde; bel ve sırt ağrıları, kalp ve akciğer fonksiyon bozuklukları ortaya çıkıyor.Skolyoz hastalığı yüzünden her 1000 kişiden 2 – 3’ünün aktif tedavi görmesi, her 1000 kişiden 1’inin de ameliyat olması gerekiyor. Skolyoz, dikkatli bir göz tarafından farkediliyor. Bu belirtiler şunları kapsıyor:• Kalçalar ve omuz seviyeleri arasında eşitsizlik görülüyor.• Kollar ile vücut arasındaki mesafenin eşitliği ve vücudun balansı bozuluyor.• Baş bir yana, vücut bir yana savrulduğu için çocuklar bir bacaklarının daha uzun olduğu duygusuna kapılıyor.• Kız çocuklarının eteğinin bir bölümü yukarı çekiyor.• Göğüs kafesinde asimetri ve bir kürek kemiğinde tümsek gözlenebiliyor.Bu şikayetle gelen hastalarda skolyoz olduğu ortaya çıkıyor. Skolyoz’da Tanı Nasıl Konur? Skolyoz tanısı ayakta çekilen tüm omurgayı içine alan röntgen bulguları ve hekimin klinik muayenesi ile belirlenir. Omurganın direkt filmleri yeterli olup nadiren MR gereklidir.Omurganın esnekliği test edilir. Ayakta çekilen tüm omurganın ön arka ve yan grafileri tanıyı koymak ve skolyozun eğriliğinin derecesini belirlemek için yeterlidir. Bu grafilerde eğriliğin başladığı ve sonlandığı omurlar arasındaki sapma açısı ölçülür ve vakalar bu açının ilerlemesine göre takip edilir.Bu açıya Cobb açısı denir.Vertebranın dönme derecesi ise yine bu grafilerden belirlenir. Açı 10 derceden fazla ise skolyaoz tanısı konur. Cobb açısı,vertebra rotasyon derecesi skolyozun ilerlemesini değerlendirmek ve konservatif tedavilerin sonuçlarını takip etmek için çok önemli parametrelerdir. Skolyoz yaşla birlikte ilerleme gösterdiğinden çocuğun kemiksel gelişiminin de belirlenmesi gerekir.Bu nedenle çocukların büyüme durumu ve kemikleşmenin düzeyini belirlemek için bazen elbilek ve kalça grafileri ile karar verilir. Cerrahi olmayan tedavi 10 derecenin altındaki açılar: Tıp dilinde “spinal asimetri” adını alan bu derece kişinin sağlığı üzerinde herhangi bir etkisi bırakmaz. Eğriliğin tedavi edilmesi için eğriliğin 10 derecenin üzerinde olması gerekir. Düşük dereceli eğriliklerin ilerleyen zamanlarda skolyoz riski oluşturmaması hastanın belirli aralıklarla muayene edilmesi gerekir. Burada önemli olan skolyozun ilerleyip ilerlemediğinin tespitinin yapılmasıdır.20 ile 40 derece arasındaki açılar: 20 ile 40 derecelik eğrilikler daha çok ergenlik döneminde görülür. Orta seviye skolyoz olarak kabul edilen bu derecede çoğunlukla egzersiz, fizik tedavi ve korse oldukça etkilidir.40 derecedeki açılar:40 derecelik skolyoz eğrileri büyümesini ve ilerlemesini büyük ölçüde tamamlamıştır. Cerrahi müdahalenin yapılabilmesi için sırt eğriliğinin 45-50 derece üzeri olması; bel bölgesindeki eğriliğin ise 40 derece olması gerekir. CERRAHİ TEDAVİ Büyümenin devam ettiği ve eğriliğin 40 derecenin (>40°) üzerinde olduğu hastalarda cerrahi en uygun tedavi yöntemidir. Bu eğriliklerde komplikasyonları önlemek ve kozmetik sonuçlar açısından cerrahi tedavi yapılmaktadır.Konjenital skolyoz tedavisi daha küçük yaşlarda ve derecelerde yapılabilmektedir.Cerrahi tedavi de sırt ve/veya bele yerleştirilen vida ve çubuklar yardımıyla omurgada düzletme yapılmaktadır. Günümüzde cerrahi tekniklerde ki gelişmeler ve cerrahi sırasında uygulanan omurilik fonksiyonlarının görüntülenmesi (nöromonitorizasyon) gibi yardımcı yöntemler, cerrahi sırasında hastada meydana gelebilecek sorunları azaltmakta oldukça faydalı olup cerrahinin başarısını artırmaktadır. Kliniğimiz modern omurga cerrahisi merkezlerinde bulunan bu alt yapılara sahip olup, kliniğimizde skolyoz ameliyatları başarıyla yapılmaktadır. İLGİLİ HASTALIKLAR Beyin Kanaması Karpal Tunnel Sendromu Bel Fıtığını Elle Yerleştirmek Mümkün mü?

Gehirnblutung

Beyin Kanaması Ana Sayfa / Beyin kanaması nedir? Beyin kanamasının nedenleri, belirtileri ve tedavisi… Beyin kanaması (Anevrizma), ani ve şiddetli baş ağrısı, bulantı, kusma, konuşma güçlüğü, baş dönmesi gibi bazı belirtilerle ortaya çıkan bir durumdur. Peki, beyin kanaması nedir?Beyin kanaması vücuttaki kan akışının aniden beyne yükselmesi sonucu kafa tası ve beynin hasar gördüğü ciddi bir hastalıktır. Erken müdahale edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarını da beraberinde getirebilir. Şimdi beyin kanamasının nedenleri, belirtiler ve tedavisi hakkında merak edilenleri açıklamaya çalışalım… BEYİN KANAMASI NEDİR? Beyni besleyen damarların cidarının yırtılması sonucu, kanın beyin içine sızması ve beyin dokusunu tahrip etmesi sonrası oluşan duruma beyin kanaması adı verilmektedir.Beyin kanaması, genellikle beyinde meydana geldiği yere göre etiketlenir. Genel olarak, kafatasının herhangi bir yerinde kanamaya intrakraniyal kanama denir. Beyin içindeki kanama intraserebral kanama olarak bilinir. Subaraknoid kanama olarak adlandırılan beynin ve beyin dokusunun kendisi arasında da kanama meydana gelebilir. Kafatası ile beyin arasında bir kan pıhtısı oluşursa, beynin sert kaplamasının (dura) altında veya üstünde olmasına bağlı olarak subdural veya epidural hematom olarak adlandırılır. Subdural ve epidural hematomlar travma sonucu ortaya çıkma veya düşme sonrasında ortaya çıkar. BEYİN KANAMASININ NEDENLERİ Bazı risk faktörleri ve beyin kanaması nedenleri vardır. En yaygın olanları şunlardır:– Kafa travmasıYaralanma, 50 yaşından küçükler için beyinde en sık kanama sebebidir.– Yüksek tansiyonBu kronik durum, uzun bir zaman zarfında kan damarı duvarlarını zayıflatabilir. Tedavi edilmeyen yüksek tansiyon, beyin kanamalarının önemli bir nedendir.– AnevrizmaBu şişen bir kan damarı duvarındaki zayıflamadır. Yırtılabilir ve kan beynin içine akabilir bu da felce yol açabilir.– Kan damarı anormallikleri (Arteriyovenöz malformasyonlar)Beynin içindeki ve çevresindeki kan damarlarındaki zayıflıklar doğumda mevcut olabilir ve sadece semptomlar gelişirse teşhis edilebilir.– Amiloid anjiyopatiBu, bazen yaşlanma ve yüksek tansiyon ile ortaya çıkan kan damarı duvarlarının anormalliğidir. Büyük bir nedenden önce çok küçük, fark edilmez kanamalara neden olabilir.– Kan veya kanama bozukluklarıHemofili ve orak hücreli anemi hem azalmış kan trombositlerine katkıda bulunabilir.– Karaciğer hastalığı– Beyin tümörü– Alkol, uyuşturucu v.b maddelerin kullanımı BEYİN KANAMASI BELİRTİLERİ Bir beyin kanaması çeşitli farklı semptomlara neden olabilir. Bu semptomlar yüz, kol veya bacakta ani karıncalanma, halsizlik, hissizlik veya felç içerebilir. Bu, vücudun sadece bir tarafında meydana gelmesi muhtemeldir.Diğer beyin kanaması belirtileri şunlardır: – Ani, şiddetli baş ağrısı– Yutma güçlüğü– Görme problemleri– Denge veya koordinasyon kaybı– Kafa karışıklığı veya anlama zorluğu– Konuşma zorluğu– Uyuşukluk ya da bilinçsizlik– Nöbetler BEYİN KANAMASI TEDAVİSİ Beynin içinde kanaması olan hastalar çok yakından izlenmelidir. Erken tedavi, kan basıncını ve nefes almayı stabilize etmeyi içerir. Beyninize ve diğer organlara yeterli miktarda oksijenin sağlanmasını için bir solunum yardımcısı (ventilatör) gerekebilir. İntravenöz erişime ihtiyaç duyulmaktadır, böylece hastaya, özellikle de kişinin bilinçsiz olması durumunda, sıvı ve ilaç verilebilir. Bazen kalp ritimlerinin, kan oksijen seviyelerinin veya kafatasının içindeki basıncın özel olarak izlenmesi gerekir.Bir kişi stabilize edildikten sonra, kanamanın nasıl durdurulacağına dair bir karar verilir. Ameliyat yapma kararı ise kanamanın büyüklüğüne ve yerine göre belirlenir. İntrakraniyal kanaması olan herkesin ameliyat olması gerekmez.Kanama alanı etrafında şişliği azaltmak, kan basıncını en uygun düzeyde tutmak ve nöbet oluşumunu önlemek için çeşitli ilaçlar kullanılabilir. Bir hasta uyanıksa ağrı kesici gerekebilir. İLGİLİ HASTALIKLAR Karpal Tunnel Sendromu Bel Fıtığını Elle Yerleştirmek Mümkün mü?

Karpaltunnelsyndrom

Karpal Tunnel Sendromu Ana Sayfa / Çağın hastalığı: Karpal Tünel Sendromu! Teknolojinin elleri tehdit ettiği sinsi hastalık Karpal Tünel Sendromu… Peki bu hastalığı önlemek için ne yapmalı?Son yıllarda özellikle teknoloji kullanımındaki artış, en önemli organlarımızdan hatta özgürlüğümüzün simgesi ellerimizi ciddi ölçüde tehdit eder hale geldi! Hızla yaygınlaşan sorunun adı; Karpal Tünel Sendromu, bir başka deyişle sinir sıkışmaları içinde başı çeken el-bilek kanalı hastalığı. KARPAL TÜNEL SENDROMUNUN BELİRTİLERİ NELER? Karpal Tünel Sendromu son yıllarda hızla yaygınlaşan bir hastalık. Teknoloji kullanımındaki aşırı artış, akıllı telefonlar, bilgisayar kullanımının işyeri ile sınırlı kalmayıp eve de taşınması, sosyal medya ve bilgisayar oyunları, bilinçsiz yapılan spor aktiviteleri derken bu ciddi hastalık günümüzde ellerimizi önemli ölçüde tehdit ediyor. Ellerde şişme, uyuşma, hissizlik ve yetenek kaybıyla başlayan şikayetler doğru zamanda doğru müdahale yapılmadığı takdirde kaslarda erime, güçsüzlük hatta felce kadar gidebiliyor. MOUSE’LARIN YANLIŞ TUTULMASI… Bilgisayar ve klavye kullanırken bileğin uzun süre bükülü kalmamasına dikkat edin. Bilekler 20 derecenin üzerinde aşağı veya yukarı doğru kalkarsa, bilekte parmakları hareket ettiren sinirlerdeki dolaşım bozuluyor. Mouseların yanlış tutulması, laptopun kucakta veya yatar pozisyonda kullanımı, ergonomik olmayan klavyede uzun süre çalışma, cep telefonlarında bileğin uzun süre aynı pozisyonda tutulması, bilekte karpal tünel denen dar bir alan içinden geçen sinirleri sıkıştırıyor. İş veya iletişim yoğunluğa teslim olup, bu çok önemli kuralları ihmal ederek sinsi el hastalığına davetiye çıkarmayın. BU HASTALIKLAR KARPAL TÜNEL SENDROMU’NU TETİKLİYOR Ellerimizi vuran Karpal Tünel Sendromu; diyabet hastalığı, obezite, romatoid artrit, hipotiroidi, aşırı şişmanlık, gut gibi hastalıkların etkisiyle de ortaya çıkabiliyor. El bileğinin iç kısmında parmakları hareket ettiren median sinirin geçtiği ve karpal tünel olarak adlandırılan kanalın içindeki dokuları şişiren karaciğer, böbrek hastalıkları ve metabolik bozukluklar da rahatsızlığı artırıyor. Ancak hastalığın altında yatan sağlık problemlerini kontrol altına almak, düzgün bir şekilde tedavi olmak elinizdeki bu ciddi sorunu da ortadan kaldırabiliyor.Vücudumuzda en ağır metabolizmaya sahip dokulardan biri sinirler. Spor, kardiyo egzersizleri vücuttaki yağ oranını ve ödemi azalttığı, aynı zamanda bütün dokulara giden kanlanmayı artırdığı için bileğimizdeki sinirlere de fayda sağlıyor ve Karpal Tünel Sendromu’na karşı güçlü bir koruma kalkanı oluşturuyor. Ancak özellikle ağırlık egzersizleriyle çalışanlar, özellikle atel veya bandaj destekle bileği korumadan yapılan ağır egzersizler fayda yerine zarar verebiliyor. Haftada en az 3 gün ve en az 45 dakikalık düzenli tempolu yürüyüş de sporun yerine geçebiliyor. FAZLA KİLO ELLERİ DE ETKİLİYOR Günümüzde fazla kilonun sağlığa zararları yapılan birçok bilimsel araştırma ile ortaya konulmuş durumda. Fazla kilonun zarar verdiği organlarımızdan biri de ellerimiz! Özellikle de aşırı kilosu olanlarda Karpal Tünel Sendromu sık görülüyor. Bu nedenle ideal kiloda olmaya gayret edin. VİTAMİN DEĞERLERİNİZE BAKTIRIN Oysa günlük yaşantınızda alacağınız bazı tedbirlerle hastalığı önlemeniz veya bir sorun başlamışsa tedavi sürecini hızlandırmanız mümkün. O tedbirlerden biri de aşırı diyetlerden kaçınmak! Özellikle B vitamini sinirin metabolizmasını hızlandırdığı ve sağlıklı olmasını sağladığı için bu konuda çok önemli. B vitaminini ileri derecede kısıtlayan diyetler, bu sorunların görülmesini sıklaştırıyor. KESİN TEDAVİ MÜMKÜN Karpal Tünel Sendromu’nun belirtileri genellikle yavaş yavaş başlıyor, özellikle başparmak, işaret parmağı, orta parmak ve avuçta yanma, karıncalanma, uyuşma, kaşıntı ya da his kaybı ile kendini gösteriyor. Hastalık en çok başparmağı etkiliyor ki, başparmağımız sadece elimizi değil, hayatımızın yüzde 50’sini yönetiyor.Eğer el bilekliği ve ilaçlar ile iyileşme sağlanmazsa lokal anestezi ile yaklaşık 10 dakika süren bir işlemle 1cmlik bir kesiden sıkışan sinir serbestleştirilir. İLGİLİ HASTALIKLAR Bel Fıtığını Elle Yerleştirmek Mümkün mü?

Ist es möglich, einen Bandscheibenvorfall manuell zu lokalisieren?

Bel Fıtığını Elle Yerleştirmek Mümkün mü? Ana Sayfa / Bel Fıtığını Elle Yerleştirmek Mümkün mü? Bel ağrısı çekenlerin ve bel fıtığı teşhisi koyulan hastaların en sık başvurdukları geleneksel yöntemlerden biridir fıtığı elle yerleştirdiğini söyleyen birilerine gitmek. Doğru mudur? Elbetteki Hayır! Fıtığın olduğu yer ile elle manuel terapi yapıldığını iddia edilen yer arasında en zayıf insanda bile 5-6 cm mesafe vardır. Bunun yaklaşık 4-5 cm’lik bir kısmını kemik bir kanal oluşturur ki içine müdahale etmek mümkün değildir, buna ilaveten hastanın kilosuna göre değişen cilt ve cilt altı yağ dokusu en zayıf insanda bile 1 cm’in üstündedir. Dolayısıyla böyle bir müdahale mümkün değildir. Ancak patlamamış (extrude/migre veya sekestre olmayan) kapsül altı (annulus fibrosis) fıtıklarda fizik tedavi uzmanlarınca yapılan kontrollü traksiyonun faydası olabilir.  İLGİLİ HASTALIKLAR No Posts Found!